20 Temmuz 2012 Cuma

Bir Ramazan Hikayesi...

   Merhaba ; Ramazan ayına girmiş bulunuyoruz, inanan olabilir, inanmayan olabilir, Ramazanın gereklerini yerine getiren olabilir, çeşitli nedenlerle getiremeyen de olabilir. Ben öncelikle hayırlara vesile olmasını dileyerek, biraz uzun bir Ramazan  anımdan bahsetmek istiyorum.

   Efendim bundan iki yıl önceki Ramazan ayında Kuzenime İftar yemeğine davet edildik.  Bu kuzenim yemekler konusunda inanılmayacak kadar hünerli; yemekler, tatlılar, börekler , salatalar vb. konusunda elinden geleni ardına koymayan biridir. En azından bu yeteneğini mutlaka değerlendirmesini her fırsatta tavsiye ettiğim kuzenim,  o akşam da yine hünerlerini döktürmüştü.  Birbirinden lezzetli yemekleri en azından bir parça, bir lokma yok iki lokma derken, tatlılar dahil kaç çeşit lezzetin tadına baktığımı hatırlamıyorum,  taaa ki en son kendimi karpuz yerken hatırlıyorum. Neyse ki, az az yedim düşüncesiyle, tatmadığım lezzet kalmamıştı.  Esasen Kuzenim ısrarcı da olmamıştı, ancak nedense bunca güzel yemeğin cazibesine kapılıp; nasılsa azar azar tadıyorum diyerek yemekleri sanırım karıştırışmıştım fazlasıyla... Yaklaşık 2,5 - 3 saat geçti geçmedi kalkma vakti geldi…  Ama ben de tuhaf haller meydana gelmeye başladı.. Eve sağolsun bıraktılar.   Ama ben eve gelir gelmez daha da kötüleşmiştim. Söylemesi ayıp kendimi  lavabodan çıkartamaz olmuştum.  Sabaha kadar o kadar fenalaşmıştım ki… Halen Hastaneye  Acil’e neden hemen gitmediğimi kendi kendime sorar dururum. Neyse sabahı zor etmiştim. İlk iş Acil de soluğu almak olmuştu.. Derhal testlere giriştiler, olanları sordular; sabaha kadar  ishal ve kusma  ikilisini sürekli sayısız kere yaşadığımı anlattım.  Hemen serumlar takıldı.. testlerin neticesi beklendi, testlerde bir şey çıkmadı. Sabaha kadar 10 kereden fazla bu sirkülasyonu yaşadığım anlaşılınca ishali kesen ilaç verdiler…  İlacın adını vermeyeceğim.  Normalde kullandığı halde hiç dokunmayanlara da rastladım çünkü yanlış yönlendirmek istemem ama  içeriğinde “Saccharomyces boulardii bulunan bu ilaç ben de alerjiye yol açmıştı. Tabiki ben bunun nedeninin bu ilaç olduğunu hemen anlamadım.  Sabaha kadar ishalim kesilmiş ama  bu kez de kaşıntı yani bildiğiniz ÜRTİKER belirtileriyle karşı karşıya kaldmıştım.  Ertesi gün hemen yine ACİL’e giderek “siz bana ne serum taktınız ben durmadan kaşındım sabaha kadar” demez miyim, canımın acısından…  Acildekiler, “serum bir şey yapmaz ama ishal kesen o ilacın bunu yapma ihtimali var” dediler.  Bugün hala keşke doğal yollarla ishali kesmeye çalışsaydım derim. Neyse bu kadar etkisi biliniyorsa bunun neden başka yolları bulunmaya çalışılmaz onu anlamadım. Zaten direk İshali kesen ilacı tereddütsüz belirtmeleri beni şaşırtmıştı!..   Hemen elime bir adet ALERJİ HAPI verip gönderdiler. Gidin ALERJİ testleri yaptırın dediler. Gittim onu da yaptırdım. Olayları oradaki doktora da anlattım, bendekinin iki ayrı çeşit ALERJİ grubundan olduğu vs.. anlatıldı.. Hasıl o günden itibaren nur gibi bir ALERJİ sorunsalım oldu. Aradan iki yıl geçmesine rağmen kronikleşen  bu sıkıntımla artık haplarla uğraşmanın çare olmayacağını anladığımdan beri de doğal yollarla ALERJİME çare aramaktayım. Bu çareyi de KEFİR kullanımında buldum. Çünkü haplar ancak kullandığmda fayda etti, bir gün unutsam korkunç kaşıntılarla uyuyamayan bir durumda bıraktılar. Çok uzun süreden beridir de kefiri sürekli kullanmaktayım. Ne zaman ki kefir kullanmaya başladım. Çok çok  olumlu etkisini gördüm. Hem doğal bir yöntem kullanmış oluyordum, hem de alerji sıkıntımı giderek  çok daha az yaşamaya başlamıştım.  Şiddetle doğal yolları da önereceğim arkadaşlar. Esasen haplar da ne kadar işe yarasa da, ben kefirden tahminlerimin çok çok ötesinde bir fayda buldum… Her fırsatta içtiğim için de bu sıkıntım çok daha az seyretmeye başladı.. Dolayısıyla daha rahatım.  

   Evet şimdi konuyu  bizim hünerli hanımların lezzetli yemeklerine ve  Ramazana getireceğim; hayırlara vesile olsun, ancak, benim de sizlerin çok daha iyi bildiğini tahmin ettiğim minik önerim, oldukça az bile olsa yemek konusunda fazla karıştırmamak, evet bizim hanımlar o kadar hünerli ki, eh bizler de o durumda rahat durmuyoruz mutlaka tadına bakmak istiyoruz, ama bu konuyu abartmamaya çalışmak benim tavsiyem.. yemek istenenler az miktar da olsa yenilecek bir iki çeşit seçilebilir mesela hepsini tatmak yerine.  Ah ah bilirim durmaz yine döktürür bizim hanımlar :))) Herkese hayırlı günler ve  hayırlı Ramazanlar diliyorum. Sevgilerimle..

8 yorum:

  1. Canım ne güzel bir konu işlemişsin. Bizim geleneklerimiz pek güzel ama konuğu ikramdan bunaltmak da var işin içinde. Senin başına gelenin benzerini ben de bir kaç kez yaşadım.'' Bir lokmadan bir şey olmaz '' denerek ısrarla bana kuzu eti yedirdiklerinin üzerinden 1 saat bile geçmeden şiddetli ishal ve kusma başlıyor bende de. Alerjinin tedavisi ne yazık ki yok ,sadece hafifletmek mümkün. İşin kötüsü başta olmayan bir şeye karşı yıllar sonra aniden baş gösteren türleri de var. Benim kendimi bildim bileli güneş alerjim var. Ne yapalım artık dostça yaşamaya çalışacağız. Kefir içebilmen ne güzel,ben nedense içemedim. Belki sen vesile olursun yine bir kez daha denerim. Hayırlı Ramazan dileklerimle çok geçmiş olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    2. Çok teşekkür ederim, esasen ben de çok ısrarda olmadı, ama yeme işte kendime kızıyorum, ancak az az olunca birşey olmaz sandım! Ama ısrarda olmuyor mu? diyeceksiniz olmaz mııı, elbette her yerde!!! olabiliyor, eş dost sağolsun, bizler esasen sevgimizi aklımız sıra ısrarımızla belli ediyoruz; yedirmek içirmek bizim kültürümüzde aslında çok güzel özellikler ama ısrar etmemek gerek. Bazen bazı ortamlarda denk geliyor, çok yoğun ısrarlar oluyor, annem bu konuda beni uyarır-- "SAKIN ISRARCI" olma, bu bir ilgi göstergesi değil, belki insanlara senin önerdiklerin dokunuyordur-- diye.. gerçi ben güzel yemeklerin cazibelerine kapılanlardanım, çok kilolu değilim ama o konulara çok meyilliyim:(. Size de geçmiş olsun diyorum. Kuzu eti mi, ilk kez duyuyorum, ama bakın çeşit çeşit olabiliyor herkesinki farklılık da gösterebiliyor, ilk içtiğimde kefiri yıllar önce bana da acayip gelmişti. Yıllar sonra derdim uykumdan uyandıracak boyutlara gelince, içeyim dedim. Çok iyi bir marka buldum, sağolsun çok hoşuma gitti hiç farkı yok ayrandan.. sevgiler benden de..

      Sil
  2. Öncelikle geçmiş olsun!!! Süreklilik arzeden bu alerjik durum gerçekten insanın tadını çok kaçırır :(

    Doğal yollarla tedavi yönteminin en azından sorunu hafifletmesine de sevindim. Kefire ilk Kafkaslarda rastlamıştım. İçimi başlangıçta zor gelmişti. Hala da çok keyifle içemiyorum. Sonraları Smetana ile tanıştım. Rusların ekşi kreması - kefirin daha krema haline gelmişi.

    Rus kadınları Smetana' yı maske olarak da kullanıyorlar. İçeriği hem sindirim sisteminin düzgün işlemesine hem de cildin yenilenmesine neden olan çok sayıda enzim barındırıyor. Aynı işlev kefirde de var.

    Kefirin de kullanımı durumunda deri yenilenmesi hatta erken yakalanan çatlaklerin giderilmesinde de faydalı diye biliyorum.

    Neyse umarım sorununuz daha fazla uzamadan tezlikle biter. Geçmiş olsun!

    Bu vesileyle de sağlıklı, huzurlu, bereketli ve neşeyle geçecek nice Ramazanlar ve Bayramlar dileyeyim sizin üzerinizden herkese...

    Hayırlı Ramazan' lar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Nurdan Hanım, sağolun. Bu arada Smetana' yı ilk kez duyuyorum, sizin bilgilerinize hayranım derken boşuna dememişim, bilgilendirmeniz için teşekkür ederim, araştırayım hemen:)) Ramazanla ilgili iyi dileklerinize de teşekkürler, sevgiler:)

      Sil
  3. öncelikle çok geçmiş olsun diyorum.. bende aynı dertten muzdaribbim ama benim sadece kaşıntı sorunum yok mesela herkesin çok rahat kullandığı parasetamol içeren ilaçlar en son 5 yıl evvel bir tane aldım ve ölüyordum anaflaktik şok denen bir olay yaşadım allahtan oğlum evdeydi ve tesadüf eseri nasıl müdahale edeceğini öğrenmişti.çoğu ilaçlar,meyveler ya da güneş hepsine allerjim var... çoğununda çaresi yok... hayırlı ramazanlar diliyorum en iyisi özellikle sıcaklarda yemekleri karıştırmamak:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim ve size de geçmiş olsun diyorum:) Bu arada yukarıda bahsini ettiğiniz olayda iyi ki oğlunuz da evdeymiş, buna benzer bir vak-a duymuştum, şanslıymışsınız ki aynı zamanda müdahale etmesini de biliyormuş oğlunuz:) Haklısınız, şu alerji denilen derdin kesin bir çaresi yok ne yazık ki, işte çeşitli yöntemlerle hafifletmeye çalışacağız artık:) Sizinkinin yelpazesi daha da genişmiş, Allah yardımcınız olsun, size de hayırlı ramazanlar teşekkür ederim:)

      Sil
  4. canım çok geçmiş olsun, doğal bir yöntem bulmana sevindim, aslında her hastalığın doğal bir yöntemi var, çok çok iyi araştırmak lazım, iyi ramazanlar, sevgiler...

    YanıtlaSil